All England Lawn Tennis and Croquet Club (AELTC) tarafından 1887’den beri düzenlenen ve dünyadaki 4 büyük turnuvadan biri olan Wimbledon Tenis Turnuvası ile gurur duyan İngilizler için bu turnuva uzunca bir zaman üzüntü ve alay konusu olmuş, biliyor muydunuz?
Tam 77 sene hem de. Tek erkeklerde 1936’da Fred Perry ve tek kadınlarda 1977’de Virginia Wade’den beri hiçbir İngiliz tennis sporcusu turnuvada şampiyonluk kazanamamış. Ta ki 2013’te, Andy Murray tek erkeklerde şampiyon olana kadar bu özlem sürmüş gitmiş.
Her yıl 20 ile 26 Haziran arasına denk gelen pazartesi günü başlıyor turnuva, hem de bizim oturduğumuz mahallede 🙂 2 Hafta süren turnuvada ortadaki Pazar günü geleneksel dinlenme günü. Yağmur nedeni ile tarihinde 3 defa ortadaki Pazar günü karşılaşma yapılmış; 1991, 1997 ve 2004’te. Her 3’ünde de Halk Günü düzenlenmiş. Aferin İngilizlere 🙂
Turnuva’ya başvuranlardan kimlerin katılacağını, uluslararası sıralama ve çim saha başarı kriterlerine göre Yönetim ve Hakemlik Komitesi belirliyor. Yüksek seviyede olmayan tenisçiler de turnuvaya seçilebiliyorlar, bu çok güzel. Bu oyunculara Joker Oyuncu deniyor ve bugüne kadar sadece bir joker oyuncu şampiyon olmuş, 2001’de Goran İvanişeviç, aferin Goran 🙂
Turnuvada bugüne kadar oynanan en uzun maç kaç saat sürmüş biliyor musunuz? Cevabı alttaki resimde.
Bu arada, 1884’te başlayan Wimbledon Tenis Turnuvasına 2 defa ara verilmiş, hem de yıllarca yapılmamış. Evet insanların birbirini öldürmekle uğraştığı yıllar. I.Dünya Savaşı sırasında 1915-1918 arasında 4 yıl boyunca ve II.Dünya Savaşı’nın etkilediği 1940-1945 arasında 6 yıl boyunca by turnuva hiç oynanmamış. İnşallah bir daha bu olmaz 😦
Geçmişe ait bazı sürpriz bilgilerden sonra bu senenin sürprizini de yazmadan geçemeyeceğim; 15 Temmuz yani dün oynanan Tek Kadınlar Finalinde 23 yaşındaki, 2011’den beri pro olarak oynayan ve 157 galibiyeti olan İspanyol Garbine Muguruza; 37 yaşındaki, 1994’ten beri pro olarak tenis oynayan, 740 galibiyeti olan Amerikalı Venus Williams’ı yenerek daha önce 2015’te Venus’ün kardeşi Serena Williams’a karşı kaybettiği şampiyonluğu kazanmış oldu. Serena Williams’ı 2016 Fransa Açık Turnuvasında finalde yenmesinden sonra bu zaferle Muguruza, Williams kardeşleri yenmeyi başaran ilk raket. Bravo Muguruza 🙂
Daha önce bahsetmiştim, oturduğumuz yer Wimbledon ama 2 senedir burada oturmamıza rağmen geçen sene taşınma telaşı, bu sene de Deniz bebek odağımızda olduğu için, turnuvayı canlı canlı seyretme hevesimiz önümüzdeki seneye kaldı. Şimdilik turnuvayı Wimbledon merkezde gördüklerimiz ile yaşıyoruz 🙂
Kızım Eylül kupa ile resim çektirdi hatta, 2 el yanda olmadan resim çektirmek olmuyormuş.
Turnuva’ya ulaşım oldukça kolay, otobüsler hemen tren istasyonunun önünden kalkıyor, ve aslında oldukça kazık söylemeden edemeyeceğim. Normal bir otobüs bileti bir kişi için 1.5 pound ama turnuvanın yapıldığı kortlara otobüs bunun tam 3 katı, hem de nakit 🙂
Turnuva’dan emekli amcaların hali ise bambaşka. Acaba aralarında ne konuşuyorlar: “Ustadım hatırlar mısın sene 1979, Martina Navratilova nasıl da şampiyon olmuştu – Ah ah hey gidi Martina, unutamadım?” Şaka bir yana, giysiler falan resmiyet nasıl ama?
Serena Williams Wimbledon için son yılların unutulmaz kadın tenisçisi, hatta Kortların Kraliçesi – çevredeki kitapçılarda onunla ilgili kitap bulmak çok kolay, çok da uygun fiyata.
Fiyatlardan bahsetmişken, turnuvaya katılmak için kuraya girmek zorundasınız. ‘Param var parayı verir alırım bileti’ veya ‘Bir şekilde tanıdık ile bilet bulurum’ diyemiyorsunuz. Nedeni ise basit: Adalet ! 🙂 Son zamanlarda ihtiyacını hissettiğimiz birşey değil mi? İngilizler 1924’ten beri çok fazla talep gören biletleri adil olarak dağıtmak için kura yöntemini benimsemişler ve bu geleneği hiç bozmadan sürdürüyorlar. Bunun yanı sıra, yine geleneksel yöntemle yani turnikeden de bilet alabiliyorsunuz, bu da turnuvayı diğerleri arasında özelleştiriyor ve güzelleştiriyor. Sabah erkenden sıraya girerseniz belli sayıda olan merkez korta bilet alma şansınız az da olsa var. Şanslı olan bir çift arkadaşımız var burada, 2 sene arka arkaya kurayı kazandılar, Allah şanslarını daha da arttırsın, darısı başımıza diyelim.
2017 bilet fiyatlarına gelince,
Turnuvadaki günler ilerledikçe, oynanan oyunlara talep ve bilet bulma şansının artması azalmasına göre , bilet fiyatları da değişiyor. Merkez Kort ile beraber toplam 4 kort var. Mesela Merkez Kort için bilet fiyatı 1.gün 56 £ ile başlayıp sürekli artarak 13.gün yani son gün 190 £ oluyor. 1. Kort için durum farklı, 1.gün 45 £ ile başlayıp, 9.gün 98 £ ile tepe noktasına çıkıp, 13.gün 29 £’a kadar düşüyor. Bilet fiyatları için buraya tıklayarak bilgi edinebilirsiniz. Genel olarak Wimbledon Tenis Turnuvası ile ilgili bilgiyi burayı tıklayarak edinebilirsiniz.
Wimbledon’dan Sevgiler 🙂
Burak
Ne güzel bir yazı hazırlamışsın Burak eline sağlık, benim 8 pounda gücüm yeter kurayı kazanırsam😂
BeğenLiked by 1 kişi