Gectigimiz hafta icerisinde, eski isyerimden cok sevdigim iki arkadasimla bulustum. Neredeyse 8 yil calistigi yerden ayrilirken bir garip hissediyor insan. Konfor alanindan cikmanin getirdigi endise, daha buyuk bir sorumluluk almaya hazir miyim korkusu, tekrardan yeni bir ortama girip kendini tanitmak ve kanitlamak zorunda olmanin getirdigi stres, dolabinda yeni kiyafetlere yer acma telasi 🙂
Turkiye’de kariyerimin neredeyse baslarindayken is degistirmeye niyetlendigimde iki guzel teklif almistim. Bunlardan biri Turkcell’den, digeri Vodafone’dandi. O donem Turkcell Turkiye’de birinci operator, ayni zamanda en populer isverenlerden biriydi. Cok arada kalsam da, Vodafone uluslararasi bir firma oldugundan ve biz de bir gun yurtdisinda yasama hayalleri kurdugumuzdan oturu, o teklifi kabul ettim.
Cok degil tam bir sene sonra, Ingiltere’ye gelen ucaktaydik. O gunden beri Vodafone bize inanilmaz kapilar acti, cok guzel insanlarla tanismamizi sagladi. Londra’ya ilk ayak bastigimiz gunlerde, buyuk bir telas icindeyken, tasinmanin bir parcasi olarak sundugu kulturel oryantasyon, ev bulma, yerlesme vb hizmetleri sayesinde yeni evimize cabucak alistik. Bunu takip eden 7 sene boyunca, heyecanli projelerin icinde bulundum, dunyanin neredeyse 20 den fazla ulkesiyle birebir calisma firsatim oldu.
Bundan yaklasik 6 ay kadar once onemli bir yol ayrimina geldigimi hissettim. Bugune kadar bana cok sey ogreten sirketimden uzaklasip yeni bir denize yelken acmanin vaktinin geldigini hissediyordum.
Bir suredir farkli firmalarla iletisim halindeydim. Hatta bundan bir sene once, Amsterdam’dan gelen bir is teklifini ciddi ciddi degerlendirip neredeyse oraya tasiniyorduk ama sonra Londra’dan vazgecemedik. En azindan bundan sonraki surecten ne bekledigimi biliyordum. Beklentim tecrubelerimi kullanabilecegim, beni ciddi anlamda konfor alanimin disina cikaracak, bununla beraber keyif alip, kendimi gelistirebilecegim bir is bulmakti. Cunku inaniyorum ki insan ancak konfor alaninin disina ciktiginda ogrenmeye ve gelismeye basliyor.
Ingiltere’de is arama ve gorusme sureci genellikle soyle bir seyir izliyor: Eger belli bir alanda uzmanliginiz varsa, genelde headhunter lar size Linkedin’den ulasip, uzerinde calistiklari pozisyonla ilgilenip ilgilenmeyeceginizi soruyor. Ilgilenirseniz yarim saatlik bir telefon gorusmesi organize ediyorsunuz. Bu gorusme esnasinda genelde headhunter rolden ve organizasyondan bahsediyor, sorularinizi cevapliyor ve cok detaya girmeden sizin yaptiginiz isin bu isle ne kadar uyumlu oldugunu degerlendirmek uzere, kendi tecrubenizi aktarmanizi bekliyor. Bu gorusme de ayni zamanda maddi olarak beklentilerinizi paylasip, soz konusu sirketin o rol icin nasil bir paketi oldugunu sorabilirsiniz. Bu pakete genelde, ozel saglik sigortasi, araba, bonus, sirketin destekledigi bir bireysel emeklilik fonu dahil oluyor.
Bir sonraki asama genelde, basvuru yaptiginiz sirketle birebir gidip gorusmek, ancak ornegin ben Secureworks gorusmemde sirket Amerikan sirketi oldugu icin ilk 3 gorusmemi de telefon gorusmesi olarak yaptim. Final gorusmesini de Londra ofisinde birlikte calisacagim is birimlerinden birinin VP si ile gerceklestirdim. Gorusmeler genelde 3 ya da 4 asamadan olusuyor. Amazon / Facebook gibi sirketlerde surec biraz daha uzun (bazi gorusmeler neredeyse 5-6 ay suruyor!) son gorusmede bir case study hazirlayip sunmanizi bekliyor. Bu surecte bir panel size dinleyip, yaptiginiz sunumla ilgili sorular soruyor.
Eger basvuruyu kendiniz yapacaksaniz ve o sirkette tanidiginiz biri varsa size referans olup olamayacagini sormaniz da fayda var, cunku sirketler referansla gelen adaylari oncelikli degerlendiriyor. Ingiltere’de kisa bir suredir bulunuyorsaniz, icinde bulundugunuz endustriyle ilgili organizasyonlari takip edip, aktif olarak bu organizasyonlara katilmak ve gerekli sosyal ve profesyonel baglantilari kurmaya baslamak da cok kiymetli.
Benim kararimi vermemde, yeni sirketimin cok hizla buyumekte olan guvenlik sektorunde olmasi, sunulan pozisyonun dunyanin bambaska bolgelerindeki ekipleri yonetme sorumlulugun olmasi, Dell Technologies gibi kocaman bir markanin bunyesinde olsa da hala buyume surecindeki orta olcekli bir sirket olmasi etkili oldu. Boylelikle sirket buyurken icinden gecilen asamalari gorebilecek, ozellikle farkli bolgelerdeki stratejilerin sekillendirilmesinde rol oynayabilecektim.
Bu hafta yeni sirketimdeki ikinci ayima giriyorum, o en bastaki endiselerin yerini heyecan, merak ve yeni birseyler ogrenmek ve kesfetmenin coskusu aldi. Fikra gibi ama suan ekibimde bir Fransiz, bir Japon, iki Ingiliz, bir Hintli ve bir Iskoc var, yoneticim ise Amerikali. Uzerinde gunes batmayan bir sirkette calisiyorum 🙂
Yenilik her zaman heyecan verici, konfor alaninin disina cikmak ilk basta urkutucu olsa da insani inanilmaz gelistiriyor. Simdi geriye donup baktigimda, iyi ki diyorum iyi ki o endiseleri, korkulari, stresli zamanlari yasamisim, onlar olmasa ben bugun burada olamazdim. O zaman hazirsaniz sizi tum o endiselerinizle, korkularinizla yuzleseceginiz harika bir yolculuga davet ediyorum!
Is degisikligine hazir misiniz?
Yazilarimizin geri kalanini takip etmek icin http://www.facebook.com/londrayayolculuk
Instagram daki paylasimlarimiz icin ise neredekalmistik hesabini takip edebilirsiniz